Kıyafetler

Dağılan kıyafetler

Amaçların peşinde koşarken, amaçların anlama dönüştüğüne inanlar ne de çok yuvarlanırlar. Anlamın içini boşaltır çoğu zaman böylelikle kendini koruyacağına inanır kalp sancılarından fakat işin aslı korusa da acı çekmemeyi seçmek her zaman çok etkili sonuçlar doğurmaz. Duyguları yok saymak duyguları yok etmeyecektir. Görmemeyi seçtiğiniz de dağ olup büyürken altında ezilme olasılığını da artıracaktır. Nereden mi biliyorum. Çok basit, kıyafetlerinizin pislendiğini biliyorsunuz ve her seferinde kirlileri odanızın köşesine atıyorsunuz onları sizin yerinize toplayacak ve temizleyecek kimse yok onlarda kendi başlarına büyüdükçe büyüyor çoğu zaman yığının içerisinden bir şeyi çekip çıkarmak mümkün olmuyor hatta bazen de ihtiyaç duyduğunuz bir parçayı arıyorsunuz bulamadığınızda karmaşanın içinde olduğunu bilseniz bile toplamaktansa yok saymak daha kolay geliyor. Yani zamanla içinde ne olduğunu bile bilmediğiniz dağınık ve işe yaramaz bir dağ haline geliyor. Sonra üstünü örtüyor ve ihtiyaç duyduğunuz parçaların yenisini alıyorsunuz fakat nasıl temizlenir bilmediğinizden ya da işinize gelmediğinden yığına atmaya devam ediyorsunuz yani sonsuz bir döngü halinde devam ediyor ta ki odanız dolana kadar.. 

İşler öyle bir boyut alıyor ki artık odanın içinde bile değilsiniz, uyuyamıyor ve ihtiyaçlarınızı karşılayamıyorsunuz sonra da kapının önüne geçip neden içeri giremiyorum diyorsunuz işte bu komik hatta kahkahalarla gülünecek kadar komik.. 

Peki hangi durumlarda üst üste atarsınız sanırım en çok " o kadar yorgunum ki artık hiç bir şey yapacak halim kalmadı" dediğiniz o ilk zamanlardan bu yana yani ilk kalp kırıklıkları ilk hayal kırıklıkları, kızgınlıklar ve öfke ile karşılaştıktan sonra bunu yapmaya başlarsınız ve işlerin çığrından çıktığını görürsünüz. Uzun uzun yazardım dağılan kıyafetleri de herkes kendi hikayesindekilere çoktan daldı ve gitti o zaman en başta dediğim gibi bu en çok benim hikayem..

too young to die - M.Ward


Yorumlar

Popüler Yayınlar